Cinsellik, Kan, Vahşet ve Mistisizm
Şehir tiyatroları oyunu Antik Yunan'ın en tanıdık tragedya yazarlarından biri olan Euripides uyarlaması Bakhalar -utanarak da olsa- bu sezon seyrettiğim tek oyundu. Derste tragedyanın incelemesini yaptıktan sonra seyretmek istediğimiz oyunu aslında okuyan arkadaşlarımız pek beğenmedi. Hani klasik çekişme vardır ya kitap vs. film; işte bu da tıpkı onun gibi bişey oldu.
Tragedya'nın aslında olup da bazı sahneleri sahnede göremeyen arkadaşlarımız üzlüdü. Muhafazakar bir kısım izleyiicler ise -hayır bunlar bizim gruptan değil- oyun esnasında salonu terk ettiler.
Oyuncuların her birinin mükemmel olduklarını söylemek zorundayım. Oyuncular dışında ise övmem gereken bir diğer unsur oyunun müzikleri. Ohh o dini rütielleri / Dionysus Dansları / ya da Bakha Ritüellerini gerçekleştirildiği şarkılara taptım resmen. Keşke oyunun müziklerini elde edebilseydim.
Ayrıca oyunda sahne ile oyuncular arasında bir tel örgü geçirlmişti. Bunun oyunda kullanılan malzemeler dolayısyla gerekli olduğunu düşünsem de George Lukacs'ın (ya da Brecht miydi ??)izleyicileri soyutlama teorisiyle de bir bağlantısı olup olamayacağı konusunda düşünmedim değil.
Diyaloglardan fazla olarak, dansın, hareketlerin, müziğin ve ritüellerin ön planda olması ise başka bi güzellik. Sanırım bunca yıldır seyrettiğim en iyi oyunlardan biriydi.
Oyun'un gösterim süresi bitmeden seyredin bence !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder