Yılda iki kez düzenlenen Paris Couture Week de sonlandı. Pret-a-Porter aksine modanın sanatsal tarafının konuşulduğu haftada tasarımcılar her zamanki gibi hayal gücünü çalıştırıp, uzun saatler çalışıp parmaklarını yorup gözlerini köreltmiştir. E ne de olsa sanatsal ürünler pek de kolay çıkmaz ortaya.
ALEXIS MABILLE
Hayvansal desenler, Afrikalı tribal efektler, kürkler, kaplanlar ve masal diyarından bir Peter Pan. Sanki Tinkerbell ile Afrika'da Safari yolculuğuna çıkmış gibi.ARMANI PRIVE
Armani showunda ''Flappers strikes back''. Geçtiğimiz sezonki neon elbiselerin aksine bu sefer saten kumaşlar ve rengarenk desenli uzak doğu detayları ile smokinlerle podyumları fethetmiş. Dikkat çeken asıl nokta ise şapkalar. Geçtiğimiz baharda gerçekleşen Kraliyet düğünü ile tekrardan gündeme gelen şapka modası furyasından Armani de etkilenmiş gibi.BOUCHRA JARRAR
Kadın kadın gibi, erkek erkek gibi giyinsin demiyorum, androjen modasının her zamankinden daha revaçta olduğunu biliyoruz. Kadınlar şimdilerde 20lerin Jazz Age'inden, Hemingway'in romanlarından fırlamış gibiler. Ancak benim oyum her zaman için kadınların smokin tarzında seksi görünmelerinden değil, zarif couturelar içinde süzülmelerinden yana. Üstelik Bocuhra'nın bu kolleksiyonu da pret-a-porter'dan farksız.CHANEL
2011/12 kışı için çizmiş olduğu gotik ve karanlık profili couture'da da devam ettirmiş. Aslına bakarsanız ilk defa Chanel'den çıkmış bi' şeyi beğenmedim, belki de artık tweed ve sanki Anna Wintour için oluşturlmuş kıyafetlerden gına geldi. Deniz kızı modasından hoşlananlara da Lagerfeld sürpriz yapmış. Ufak da bir not düşmek gerekirse defileden hemen sonra Anna Wintour, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından modaya yaptığı üstün katkılar nedeniyle Legion d'Honneur nişanıyla onurlandırıldı. Wintour ise törene aynı gün podyumda sergilenen Chanel ile katıldı.CHRISTIAN DIOR
Dior özeldir, çünkü John Galliano hikayesini sadece kıyafetlerle anlatmaz, podyumda modellerin akışıyla da teatral bir gösteri sunar. Ancak bu sefer Galliano yoktu. Hatta Gallianosuz ilk Dior showu da denilebilirdi. Cıvıl cıvıl mini- maxi- dresslerle göz doldursa da Galliano'nun yaratmış olduğu ağırlık ve büyü yoktu. Sanki mezuniyet baloları için dikilmiş Tuvana Büyükçınar elbiseleri kadar basit ve sıradanlar hepsi de. Kanımca sadece birkaç gerçek couture parçadan oluşan kreasyonun geri kalanı ise Etro'nun bahar kolleksiyonu için hazırladığı uç uç tülden yapılmış maxi dresslere andırıyordu. Şapkalar ise bir kez daha baş rolde. İmza Stephen Jones.ELIE SAAB
Couture showlarda dikkat edilmesi gereken show varsa o da Elie Saabdır. Çünkü bir sonraki couture showları gerçekleşene kadar- ki bu da Oscar'lara denk gelir, sene içinde gerçekleşen, - yani Oscar dışında bütün ödül törenlerinde en az 3 kişi Saabı tercih eder. Arap abartısı, fantazi şıklığı, Ebru Gündeş ve Jennifer Lopez kırması. Genellikle sade ve pudra renklerinde, ama kesin olan bir şey varsa kim giyerse giysin onun adı hep en şıklar listesinde geçer. Pudraların arasına ise bu sefer gri/ mavi/ beyaz karşımı su gibi akan elbiseler de eklenmiş. Avizeden asılan taş gibi, ya da tavandan sarkan tül gibi. GIVENCHY
Şapka çıkarılması gereken bir adam varsa o da Ricardo Tisci'dir. Her ne kadar son bir kaç couture kreasyonunda birbirinin benzeri / devamı şekilde işlerle karşımıza çıksa da uzun süreçli el emeği gerektiren bol işlemeli elbiselerle bence hepimizin ağzını açıkta bırakmıştır. Hem seksi, hem vahşi, hem nazik, hem de ilgi çekici. Carine Roitfeld de elbiselerden birini geçtiğimiz gün katıldığı davette giyindi bile. McQueen in couture gibi.JEAN PAUL GAULTIER
Geçtiğimiz sezon androjen Andrej Pejic'i kadın gibi giydirerek defileye çıkartan Gaultier bu sefer pek de onun kadar androjen olmayan erkek modelleri de yürütmüş. Ancak sıra zaten kıyafetlere gelince onlar açıkçası oldukça da erkeksiydi, hem de fazlasıyla sert mizaçlı olanından.VALENTINO
Chanel Anna'nın, Givency Carine'in, Valentino ise Franca'nın. Tüller, transparanlar rol çalma peşinde.images via style.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder