22 Eylül 2011 Perşembe

WISHLIST- TOP 10 LOOKS FROM THE F/ W 2011 RUNWAYS

İş 2011-12 Sonbahar / Kış Erkek Trendlerine göz atmaya gelince karmaşıklaşıyor. Muhteşem, klasik kesimlere sahip olan Italyan Markarları ve Tasarımcıları bile takım elbiselerde yenilik arayışında, pantalonlarda genel olarak 20lere dönme havası sezilirken, ceketlerin de boyları kısalmakta. Sadece koyu renkler ön planda değil Dolce & Gabbana, Dior Homme gibi en gözde tasarımcıların elinden kırmızı renkte göz alıcı takım elbiseler görmek mümkün. Büyük ihtimal hiçbir CEO bunları giyip işe gitmez, ancak Academy Awards kadar ağır top olmayan ödül törenlerinde belki görürüz. Dolce & Gabbana'nin bir diğer yeniliği ise ceketleri disko topuna çevirme arzusuydu. İki ortak bir diğer markaları olan D&G için bile değişiklik planlamışlardı. Artık podyumların en renkli ismi Walter van Beirendock olmayacaktı. Ne var ki renklerin arasına hepimizin sevgilisi Disney kahramanlarını serpiştirmekle yetinmemişlerdi. Aynı zamanda kendinizi Coca-Cola görevlisi gibi hissedebilmeniz bile olasıydı.

Takım elbiselerde klasikten şaşmayıp, üstelik köklere geri dönen Gucci'de ise 70lere şarpka çıkartan kaşmir kazakların yanında bir çok defilede görmüş olduğumuz kadife pantalonlar da geri dönmüştü. Anlayacağınız bir kadife şart bu sene. Dior Homme'un son yaptıklarını Lanvin kadınlarınınkiyle özdeşleştirsem de bu sene paltolar Burberry modeli asi olmakla yetinmiyor. Geniş hacimler, pelerin kırması modeller. Neyse paltolar da gelecek sefere. Aşağıda seçmiş olduklarım ise sezonun birçok trendini içlerinde barındıran 10 değişik look. Bir diğer şekilde anlatıcak olursam, Londra, Paris, Milano ve New York'tan seçmiş olduğum Top 10um.

Bir numaramda Balmain var. Belki podyumlardan sokaklara uzanan yolda ulaşılması en güç markalardan biri. Balmain yöneticileri de bunu görmüş olsa gerek, zira daha ucuza yaratılan Pierre Balmain artık daha ulaşılabilir. Tabi ki ne kadar ulaşılabilirse. Balmain deyince akla ilk gelen muhteşem paltolar. Paltoları öyle beğenilmekte ki Vogue Paris'in baş editörü Emmanuelle Alt bile gardrobunun %90ını bunlarla meydana getirmiş. Hem ulaşılması güç, hem de muhteşemler. Bir nevi arzu nesnesi. Şimdi yatır hep kullan cinsinden üstelik. Rock ve asi stiliyle nam salan Balmain paltosu dışında, slim fit jean ve kadife pantalonlarıyla da yakın markajda olması gerekiyor bence. Benim gibi atkı meraklısı insanlar için ise yapmış yapacağını. Anlaşılan bu sezon Balmain sırf beni düşünmüş. Brit olmayan ama Londra sokak stilini Burberry'den daha iyi temsil edebilen bir marka. I wish I was a punk rocker smoking pot all day.
70lerin Hippie akımını değil de sofistike Fransız stilini geri getiren Gucci'nin sadece muhteşem çantaları kilit nokta değildi elbet. Yukarıda görmüş olduğunuz yün kazağın etiketi 650 € civarında pantalon ise 450 €.
Tribal efektlerle asi sonbaharın altını çizen Givency bu sezon kendini baştan yaratmış gibiydi. Podyumda kullanılan ayakkabılarla beni fetheden Tisci belli ki kışın gothic havasına uygun karanlık işlerle karşımıza çıkmayı yeğlemişti. Podyumlardan sokağa ise yukarıdaki looktaki bildiğimiz klasik Amerikan Cool Kid cekedinin deri ile yeniden yorumlanmış hali. Balmain palto, Gucci kazak, Givency pantalon. Of of of.
Givency'nin aksine tepeden tınağa, ayakkabıdan gözlüğe kadar DYO kutusuna düşmüş gibi. Kadie pantalonla üstteki Givency ceketi kombinleme olasılığı bile var. Burada olduğu gibi kadife pantalonlar dışında jeanlerle kombinlenip muhteşem Nike Sneakersları da ayağa geçirip rengarenk D&G kazağı heba etmemiş de olabilirsiniz. Yine de hatırlatma da fayda var her ne kadar retrovari gözükse de üstünde Coca-cola reklamı var !
Sokak stilinden uzakta olan ve klasik Italyan profiline daha uygun olan Dolce & Gabbana'da ise dediğim gibi en klasikleşmiş takım elbiselerde bile ezbere bilinen bilgiler arlt üst oldu. Slim fit takımlar yerine önde olan modelin arkasındaki kırmızı takım buna örnekken benim seçtiğimde ise cekette bazı şeyler farklı. Dikkat edilmesi gereken husus ise iki parçayı birbirinden ayırmamak ya da ayıracak olsanız bile pantalonunuz da vücuda yapışan cinsten değil de biraz bol olsun. Bu trend gelecek sezonlarda da devam eder mi bilmez ama kalıpları yıktığından bence hoş üstelik bu look sadece Dolce & Gabbana'ya da mahsus değil. İnsanın bunlara baktıkça Anna Dello Russo'nun erkek olarak yaratılmış hali olası geliyor.
Sokak stinini en iyi yansıtan Amerikan Buckler'da hoşuma giden şey ise bu palto oldu. Defileyi hazırlayan styling'çinin yapmış olduğu gibi böyle bir kemeri palto üzerinden kullanma fikri ise uygulanası. Tabi burda giyen kişinin vücut proporsiyonları da önemli. Look'un favorimlerinden biri olma sebebi ise paltonun boyu. Ne kısa ne de uzun. Kısalar daima problemdir. Altan giyilenin sarkma sorunu ! Uzunda ise Sicilyalı mafya babaları özentisi olma durumu. 
Hermes'te hiç kuşkusuz gözüme batan şey boyuna sarılan. Koyu renk olması ise onu en kullanışlı yapan detaylardan. Mevsim geçişleri sırasından çantalardan eksik olmaması gereken fular / atkı aslında modaevinin en büyük imzalarından biri. Balmain bir palto ya da Burberry deri ceket ne anlam ifade ediyorsa bu da onu çağrıştırmalı. Tabi kadınar için üretilen Birkin Bag'den hemen sonra. Her neyse bu fular Top 10 F/ W look ya da parçalarımdan yedincisi.
Beyaz bir gömlek, jean, siyah bir takım elbise erkekler için ne anlama geliyorsa smokin de onu çağrıştırmalı bence. Kendimi daha başka neyin içinde seksi hissederim bilmiyorum ama smokinin bu konuda bana çok faydası olduğu belli. Tom Ford ya da Lanvin aslında her zaman için bir numaram olsa da bu Jean Paul Gaultier de fena gözükmüyor.
Posta her ne kadar ''paltolar başka sefere'' diyerek başlasam da yine bir palto ''look''u. Seçtiğim 10 görünümde de sezon trendlerine de değiniceğimi belirttiğimden aslında bu da beklentileri karşılıyor sanırım. 1. Palto: Kesimi, modeli yine alışılagelenden farklı. Jean ve yukarıdaki Gucci yün kazakla eşleştirdiğinizde daha spor, takım elbiseyle kombşnlediğinizde ise daha klas olma şansından, çok amaçlı. Bele tıpkı yukarıdaki Buckler'da olduğu gibi kemer bağlayarak daha modern ve farklı bir hava da katabilirsiniz. Maksat görünüm göz yormadan, abartmadan zengin durmak. (Zengin derken görüntünün). Yaz kreasyonlarının aksine, bir kaç tanesinin dışında hemen hemen bütün moda evlerinin ortak seçimi koyu renkler, üstüne bir de kadife pantaln eklenince Louis Vuitton da bu kışın galiplerinden.
Sadece podyumların değil benim de genel kış modası anlayışım koyu renklerden oluşmakta. Bu yeşili görünce ise renk dedim. Aklıma ''The September Issue''da ona renk olarak yeşili gösteren Stefano Pilatti'ye attığı bakışıyla Anna Wintor geldi. Bu tam benim favorim olan V yaka kazak aynı zamanda kışın en çok sevdiğim iki rengi de bir araya getirdiği için kalbimi çalmış durumda. Bu Iceberg kazağı aynı zamanda benim genelde tüm kış yaptığım gibi bir t-shirtle de kombinlemek en doğru davranışlardan biri olabilir. Yaka bağır açık gezip üşemeyenlerdenseniz o ayrı. Siyah ya da kahverengi kanımca en uygunu. Pantalon olarak ise yukarıdaki klasik seçim aksine D&G ya da Gucci kadifesi tercih edilebilir. Toprak renklerdeki palto, çanta ve Timberland botlarla ise benim kışkı halimi hayal edebilirsiniz. Tabi bunu canınız çok sıkıldığınızda yaparsanız eğlenceli olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder