Farklıdır onun yüzü
Anlatır hep gözü
Heycanlıdır
Keşfeder, yaşar, görür!
Öğrenir.
Charlotte Rampling ve onun vücuduyla değil de gözleriyle oynadığı efsanesi son günlerde çokça dinlediğim 123 şarkısı "Trip"i dinlerken yine aklıma geliverdi. Yukarıdaki sözler şarkıdan. Yukarıdaki kare de hatırladığım kadarıyla film boyunca sadece yüzünü izlediğimiz "The Mill and The Cross"tan.
Hazır Rampling demişken şu sahneyi de paylaşmadan edemiyecem. Huppert ile en sevdiğim oyuncuların başında gelen Rampling'i çok seyrettim, ancak hiçbir yerde alttaki videoda özellikle 0.45'ten sonra sevdiğim kadar sevemedim. Zaten "Swimming Pool" da bugüne kadar en fazla seyrettiğim film sanırım.
Bu arada François Ozon'un en son filmi "Dans La Maison" da uzun zamandır wishlist olarak izlemek istediğim filmlerin zirvesinde. Kristin Scott Thomas ve Ludivine Sagnier, Clemence Poesy ve Melanie Laurent sonrası en sevdiğim Fransız Emmanuelle Seigner bir arada filmde.
Ayrıca da "Salmon Fishing in the Yemen"in görmezden gelinmeden Golden Globe'lara aday olmasına çok sevinmiştim, ama KS Thomas yardımcı dalda resmen unutulmuş. Senenin en komik karakterini o yaratmıştı resmen.
Ayrıca da "Salmon Fishing in the Yemen"in görmezden gelinmeden Golden Globe'lara aday olmasına çok sevinmiştim, ama KS Thomas yardımcı dalda resmen unutulmuş. Senenin en komik karakterini o yaratmıştı resmen.
Gitmeden; "wishlist"te yer alan bir diğer film de "Night Train To Lisbon". Rampling ve Laurent bir arada. Ha, ayrıca filmin yönetmeni Bille August 1998 yapımı ve Liam Neeson, Geoffrey Rush ve Uma Thurman'ı bir araya getiren "Les Miserables''ın da yönetmeniymiş.
"Les Miserables" demişken: Sizce de -özellikle de ödül sezonunun- en kötü filmi değil mi? Şarkı söyleyemeyen bir Russell Crowe'u yönetip böbürlenen Tom Hooper yetmezmiş gibi Hugh Jackman da o kadar parlak değil. Üstelik yıl boyunca Anne Hathaway'in etrafta salya sümük bir romantiklikle "Ehe ehe annemin oynamış olduğu rolü yeniden oynadım." "Bakın rolüm için saçlarımı kestirdim" diye gezmesi de cabası.
Çeşitli nedenlerden dolayı eski yazılarımı da pek sevmem ama "The Mill and The Cross" demişken şunu yeniden paylaşmaktan kendimi alamadım. Yalnız sayfayı açarsanız yazılara bakmazsanız sevinirim.
Çeşitli nedenlerden dolayı eski yazılarımı da pek sevmem ama "The Mill and The Cross" demişken şunu yeniden paylaşmaktan kendimi alamadım. Yalnız sayfayı açarsanız yazılara bakmazsanız sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder