16 Temmuz 2011 Cumartesi

YENİ OZAN: PATRICK WOLF

Geçtiğimiz sene ''yeni ozan'' adı altında sahneye çıkan Imogen Heap'in ardından bu seneki konuk Patrick Wolf'tu. Yeni ozan tanımının da romantik indie'ci Wolf'a cuk oturmuş olduğu da ortada.

Genelde müzeyi gezmek ve seçtikleri filmleri izlemek için yolumun düştüğü IstanbulModern'e bu sefer konser sebebiyle gitmiştim. Aslında boğaz kenarına kurulan sahne ile mini bir Kuruçeşme Arena oluşmuş da diyebilirim. Bahçeye kurulan taşınılabilir tuvaletlerde olmayan suların yanı sıra, içecek adı altında alkollü içkinin olmayışı da eksilerden elbette. Patrick Wolf konserinde nasıl bira olmaz abii ?

Pek de kalabalık olmayan alanı göz önüne alacak olursak sanırım bu zamana kadar katılıdğım ''en rahat'' konser ortamıydı, bir de havadaki nem oranı insanı sanki vücuda yağ dökülmüş de yapışıp kalmış kıvamına getirmeseydi daha hoş olurdu.

Patrick Wolf  ''Lupercalia''nın tanıtımında olduğu için söylediği şarkıların %90ını yeni albümünden seçmişti, eh albümü yeni yeni dinlemeye başlayan bizler için de söylediği şarkılara eşlik edememek konserin biraz daha düşük ritmli ve coşkusuz geçmesine sebep oldu. Ayrıca bir şarkıcının kendini daha büyük kesimlere tanıtmasına sebep olduğu şarkıyı yani ''Hard Times''ı söylememiş olması da gecenin en büyük fiyaskosuydu. Üstelik pasaportu sebebiyle çıkan sorunlar nedeniyle şehirde geçirmiş olduğu zor zamanlara da güzel bir atıfta da bulunmuş olurdu.

Ülkemize gelen her şarkıcı gibi konser öncesinde bir kaç cümle Türkçe öğrenip konser esnasında da bizle paylaştığını söylesem pek de şaşırmazsınız her halde, ama zaman zaman soyunur gibi yapıp üstündeki ceketi aralayıp koca nazar boncuğunu çıkarıp sallaması biraz garip kaçmış olabilir, üstelik her an acaba o koca nazarlık ipinden kopup başımızı yarar mı korkusunu da bize tattırdığını da eklemeliyim. Ceket, soyunma falan derken büyük ihtimalle altında bir şey olmadan giydiği beyaz pantalon da geceye damgasını vurdu diyebilirim.

Hem şarkı söyleyip hem de sırayla arpı, klavyeyi ukulelyi çalan Wolf'un 22.15 gibi erken bir saatte konseri sona erdirmesi de gecenin başka garipliğiydi, ender rastlanan bir şekilde tam saatinde sahneye çıkan Wolf, camiden yükselecek ezan sesleri nedeniyle erken ve alelacele şarkılarını bitirerek sahneden indi, tabi bu arada cami'ye ''church'' demesi de ayrı bir güzellik oldu.

Gariplik demişken şarkı aralarında bir kaç kelam da eden Wolf'un Türkiye'nin ya da Istanbul'un özgürlük anlamında kötü olmadığını hatta burada yaşayan insanların bir takım konularda/ ilişki yaşamakta oldukça rahat davrandığını gözlemlediğini belirtmesi de hayli ilginç oldu. Pardon ?

Özet geçecek olsam umduğum kadar pek de eğlenmedim, ama kötü de sayılmazdı, hem neticede beraberinde arkadaşlarla takılmaca ve tanımayı beklediğim kişilerle karşılaşınca kısa günün karı budur diyebiliyor insan sanırım. En azından muhakkak görülmesi, dinlenilmesi gereken insanlar listesinden birini daha eksiltmiş olduğumun da gururunu taşıyorum.

Sırada kim var ? Joss Stone ? :P

DIPNOT: Modern'de Wolf konseri olup biterken AçıkHava'da da başka bir konser süregelmekteymiş. Sahnede olan Kürt şarkıcı Aynur'a yapılan saygısızlık ve şarkıcının yuhalanması da her halde artık halkın geriliğe ulaştığı son noktadır. Acaba yuhalanması gereken kesim hangisi ?  Evet belli burada özgürlük tam kıvamında !

DIPNOT 2: Fotoğraf da uzun zamandır tanışmayı beklediğim Naz'ın twitter hesabından :)  Click.

1 yorum: