17 Mayıs 2011 Salı

MY MIND IS BLOWN BY A STRANGER ! THAT BLUE UNDERWEAR ACTUALLY WORKED !

Geçtiğimiz senelerde Eurovision zamanı uzun uzun yazmama rağmen beni bu sene yazmaya iten pek de bir sebep yoktu. Belki bu senenin genel sıkıcılığı, belki benim herşeylerden hoşnutsuz olmam bunun sebeplerindendi. 43 Ülke içinde en az favorim olan ülkenin gecenin galibi olması da olayın tuzu biberi oldu. Düsseldorf'da kurulan muhteşem sahne, Blue, Estonya'nın ''Rockefeller Street''i, Yunanistan'ın rap ve yerel tınılı ''Watch My Dance''i ve Irlanda'nın hobit ikizleri final gecesinden aklımda kalan en önemli detaylardı. İsrail'in finale bile kalamaması bu senenin fiyaskosuydu benim için.

Ama yarışma hakkında değinmek istediğim tek nokta Almanya adına yarışan Lena. Britney, Aguilera gibilerinin şarkılarındaki u dönüşü seneler alsa bile Lena için bu farklıydı. ''Satellite'' ile sadece yarışmanın değil tüm müzik endüstürü içinde yayınlanan en eğlenceli parçalardan birine imza atmıştı bile diyebilrim. Mika'nın kız versiyonu, Pink'in Avrupa şubesi gibiydi geçtiğimiz sene.

Şeker kız Candy'den bir anda Panter Emel'e nasıl dönüştüğü konusunda bir fikrim yok ancak en az eski hali kadar muhteşemdi bu sene. Üstelik sadece şarkısı değil kendisi de oldukça değişmişti. Büyümüş, serpilmiş. Neyse saçmalamdan yazıyı bitirsem iyi olur. Sanırım Lena'yı daha yakından takip etmeye başlasam iyi olacak.

Mavi iç çamaşırında bir keramet olsa gerek. Değişimin sırrı o olabilir.

2 yorum:

  1. senle bloglarımızı çok benzetiyorum ve bu hoşuma gidiyor :) yalnız olmadığımı bilmek yani..

    YanıtlaSil
  2. hehe çok teşekkürler =) yalnız olay şu ki, aynı şeyi ben de sana söylemeyi düşünüyodum :P

    o halde our blogs rock :P hauahauahu

    YanıtlaSil