10 Ağustos 2010 Salı

RÖPORTAJ || VİTRİNDEYİZ


Aralık 2009'dan beridir blogu var. Vitrindeyiz ! Trend raporları, seyahatler, bir de styling ondan sorulur ... Kimi zaman gelecek sezonun trendlerini ona bakıp uyguladık, kimi zaman çıkacağımız seyahatlere gitmeden önce onun blogunu check edip, rotamızı ona göre düzene soktuk. Ama hiçbir zaman vitrinlerden ayrılmadık. İşte bu sefer, Vitrinini Apollo Boy'a taşıdı. Gossip Boy James Mayer de onunla röportaj yaptı. Dolabınızı baştan yaratmaya, önümüzdeki sezonun trendlerini merak mı ettiniz ? O halde bu röportaj kaçmaz. İyi okumalar.
  • Blog'unun adını ''Vitrindeyiz'' koyduğuna göre vitrinlerle ilgileniyorsun demek ki? Peki en fazla hangi mağazanın vitrini ilgini çeker ?
Vitrinlerle yakından ilgileniyorum. Moda ve alışveriş benim için bir tutku. ''Confessions of a Shopaholic''teki Rebecca'nın erkek versiyonu diyebilirsin. Ayrıca işimin önemli bir parçası vitrin olduğu için blogun adını da "Vitrindeyiz" koymak istedim. En fazla ilgimi çeken vitrine gelince belli bir marka diyemiyorum... Nedenine gelince ''visual'' ayrı heyecan. Bir manavın sunumu da çok ilginç gelebilir ya da herhangi bir ''designer shop''un vitrini de... Fakat olaya ticari bakarsak bir vitrin asla ve asla ürünün önüne geçmemeli. İlle de marka adı vermem gerekirse Anthropologie'nin vitrinlerine bayılıyorum. Ne yazık ki yurdumda yok :(
Sitesi için tık: http://www.anthropologie.com


Timberland'ler olmazsa olmaz denildi, bir de dabi Khaki vardı.
  • İşin gereği sürekli yurt dışında olduğunu biliyoruz, şöyle bir göz gezdirecek olursan peki, yurt dışındaki ve Türkiye'deki vitirnler arasında fark var mı ?
Türkiye'de başarılı vitrin uygulamaları yapılıyor fakat bütçeler sınırlı olduğu için devamını getirmek mümkün değil, ayrıca istediğin vitrini bir ajansa anlatsan aynı dili konuşmadığınız için ortaya istenilen sonuçlar pek çıkmıyor. ''Visual Merchandising'', yurtdışında bir sanat olarak kabul ediliyor... Tabiki temel amaç "satmak" fakat satarken etkili olmak. Örneğin Dubai'de H&M sabahtan akşama gün içinde iki vitrin değiştiriyor, henüz Türkiye'de bu aşamaya gelebileceğimiz ne insan gücü ne de bir bütçe söz konusu... Ama yiğidi öldürüp hakkını yememek gerekiyor ''Visual'' alanında bir çok Avrupa ülkesinden iyi durumdayız. Mağazalarımız onlara oranla daha yeni, daha davetkar. Bir çok uluslararası markanın gelmesi,rekabetin artması iyi uygulamaları ortaya çıkarıyor. Bu da Türkiye'de yükselen ''Retail'' grafiğinin yansıması.
  • Senin için ''perfect'' vitrin nasıl olmalı peki ? Ya da belki senin hayalin ?
London, Harvey Nichols

Vitrin için "333" kuralı vardır... 3 sn'de algılanır, 30 sn. incelenir ve eğer o vitrinden bir ürün beğenilirse 3 dakika içinde satın alınır. Eğer amacınıza ulaşmak istiyorsanız vitrindeki mesajınız basit ve anlaşılır olmalıdır. Vitrin her zaman bir hikaye anlatmalıdır. Her yerden beyaz t-shirt alabilirsiniz ama markalar size hikaye satar. Calvin Klein'den aldığınız bir boxer'la artık siz bir Calvin Klein modelisinizdir. ''Perfect vitrin'' olayına gelince London Harrods ya da Harvey Nichols'un yılbaşı vitrinini yapmak isterim. Dağılmiş bir masa, yarım kalmış yiyecekler... Sandalye üzerine ve yerlere atılmış haute couture kıyafetler, abajurun üstünde Victoria Secret çamaşırlar yerde Calvin Klein boxer'lar...ve pirinç başlıklı yatakta sevişen iki gerçek çift... Biraz uçuk ama yılbaşına girişi yaşatan büyük bir enstantane...

denim on denim Pull& Bear'ın da Beckham'ın da tercihi, siz neden denemeyesiniz !

  • Peki yeni sezon yaklaşıyor, 2010 // 11 fall-winter da erkekler ne giymeli / trendler neler ?? Dolabımızda muhakkak neler bulunmalı.
  1. Her daim Vintage şart...Benim dışımda tüm trendsetter'lar savunuyor.
  2. Denim on Denim altın çağını yaşayacak 80'leri bile sollayabilir ama aksesuarla süslemek...Must.
  3. Yelek modası devam ediyor; mümkünse büyük düğmeli olursa havanıza hava katarsınız.
    ve yelekler Robert Downey Jr'den, Justin Timberlake, hatta lookbook erkeklerine kadar herkesin üstünde bunlardan var.
  4. Eğer şimdiye kadar papyon ve kravatı küçümsediyseniz lütfen onlardan özür dileyin gece dışarı çıkarken ya da bir parti anında muhakkak takın ama her partide de değil.
  5. Polka Dots'ların önlenemez bir yükselişi olacak. Gömlek , polo ne kaparsanız kapın. Her yer puantiye olacak.
  6. Khaki... İş dünyasının ve bir trendsetter'ın kurtarıcısı ve mümkünse paçaları kıvırmayı unutmayın
  7. Loafer, Timberland geri dönüyür ve renk renk illahhhha kahverengi.
  8. Suspenders ise vazgeçilmez oluyor...Her erkeğin dolabına lazım.
  9. Ve zıtlık yaratmak çok şık bir kazağı salaş bir Jean ile giymek.
  10. Artık siyah ayakkabı, siyah kemer gibi kıstaslarda kalmıyor. Ne istersen ne renk giyersen giy hayatımızda.

  • Peki ya ne giymemeliyiz ?
  1. Eğer şık olmak isterseniz abuk subuk çizgi film kahramanlı t-shirtleri artık giymemelisiniz (beyler bu size !).
  2. Harley Davidson tarzı botlar ise çoktan müzelik oldu.
  3. Clean yıkama jean'ler ise artık babalarımızın dolabında yer almalı.
  4. Veee en önemlisi sentetik ve parlak kumaşlı gömlek ya da t-shirtler artık dolabınızda olmamalı.
  • Alışverişi sevdiğini söyledin ve hatta dişi Rebecca olduğunu ekledin, peki sıklıkla uğradığın mağazalar nereler ? Ya da seni önümüzdeki sezonda heyecanlandıran tasarımlar??
Evvett alışverişi severim...Sıklıkla uğradığım mağazalar; Dockers, Beymen Blender, Bershka, Levis, Massimo Dutti, Zara, H&M, Uniqlo, We, Castro, Adidas, Gola ... ve bunlar gibi international markalar uzar giderr. Bu arada alacağım ürünün illa ki bir ''brand'' olması gerekmiyor çok beğendiğim ''no name'' bir ürünü bile alabilirim. Tasarımcılara gelince , yurdumdan Hatice Gökçe ki kimsenin yapmadığını yapmış men's fashion'a yani bir soluk getirmiştir. Aslı Filinta'nın aksesuarları ise her kızın dolabında olmalıdır. Dünya'dan ise D&G , Paul Smith ve tabiki bir efsane olan Alexander Mcqueen.



stil sahibi erkekler için papyon ve kravtalar şart, üstelik artık renkler de mevcut

  • En son neler aldın kendine ? Ya da herhangi bir blogdan etkilenip bir şey aldın mı ? Veya vitrinde görüp seni heyecanlandıran bir şey oldu mu ?
Kendime neler aldım bakıyım... Yarısı Bruksel'den diğer yarısı İstanbul'dan alındı.
  1. 3 tane albüm; Tarkan // ''Adımı Kalbine Yaz'', Ozan Doğulu // ''130 BPM'' ve Kylie Minogue // ''Aphrodite''.
  2. Baileys.
  3. PuCCa'nın kitabı // ''Küçük Aptalın Büyük Dünyası''
  4. Vogue & FHM Ağustos sayıları.
  5. H&M'den Espadril, underwear, çorap ve çok severek aldığım 7 Euro'luksiyah çizgili gri hırkam.
  6. We'den polo yaka mavi t-shirt.
  7. Yerli yabanncı bir çok blog'u izliyorum. Bir blog'tan etkilenerek sadece Gola'larımı aldığımı hatırlıyorum.
  8. Son zamanlarda en çok beni heyecanlandıran vitrin Londra'da Harvey Nichols'un bir bira markası ile yapmış olduğu ortak çalışmaydı.
  • Biraz da müzik, sinema, edebiyat ??
en son ne dinledin ?
Bu aralar yatıp kalkıp ''We Speak No Amerıcano''yu dinliyorum. Yurdumdan dersen tabi ki Tarkan çok sevdiğim iki arkadaşımın eserleri bu albümde ....Kayıp: Söz- Günay Çoban, Usta- Çırak : Söz-Müzik: Gülşah Tütüncü


ne izledin ?
Serseri Mayınlar maalesef sinemada izleme şansım olmamaştı. DVD'de izledim
. Ferzan Özpetek'in, Karşı Pencere'den sonra en iyi filmi bence... ***SPOILER ALERT .Eğer izin varsa:) Fimin son sahnesi düğün-cenaze birleşimi ve Büyükanne'nin bu dünyadan ayrılış sahnesi için film bir kaç kere daha izlenebilir.***



ne okudun?
En son PuCCa'yı bitirdim. Bir blog macerasından neler çıkabileceğini gösteren çok keyifli bir kitap. Ben PuCCa'yı Türkiye'nin Carrie'si olarak görüyorum. PuCCa, tatil akşamları için okunacak en eğlenceli ve en dokunaklı kitaplardan biri.
Küçük Aptalın Büyük Dünyası Pucca Günlük... Niyetiniz kitap okumaksa alınmalı ve okunmalı.
  • İlk bin sayısından biri de sende bunu biliyorum, dolayısyla gönül rahatlığıyla sorabilriim ? Vogue TR hakkında ne düşünüyosun? Özellikle Victoria Beckham ve Ağustos kapağı ?
Vogue TR, iyi atılmış bir adım. Vogue, yaklasık 150 yıldır yayınlanan benzersiz bir moda dergisi ve 18 dilde yayınlanıyor. Versiyonlarından birinin de Türkçe olması, Türk modasının daha fazla tanınmasına katkı sağlayacaktır; fakat hepimiz biliriz 4 aylık bir çocugun yürümesini bekleyemeyiz... Sindire sindire yürümeye başlayacaktır... Bence emeklemeye Victoira Beckham kapağı ile başladı. VB her zaman Vogue için kapak olabilir fakat Türk tasarımcıların kıyafetleri ile olması ayrı bir olay... Tüm Dünya'nın gözü birden türk tasarımcılara döndü. Bu durum için Ece Sükan'ı tebrik etmek lazım.
  • Peki sen bir dergi çıkaracak olursan, kapağında kim olsun isterdin ?
Eğer bir dergi çıkarsam kesinlikle bir erkek stili hakkında olurdu bknz. "Arena" tarzı bir şeyler... Çok sevdiğim bu dergi ekonomik kriz yüzünden kapandı. İlk kapağın konuğu, Jake Gyllenhaal... Khaki bir pantolon, vintage ve kirli beyaz bir t-shirt , ayakta ise boat kahve shoes ile mavi bir zemin üzerinde poz verirdi.
  • Blog'un için konuları nasıl seçiyorsun?
Post'ları oluşturmada en büyük ilham kaynağım seyahatler, okuduğum kitaplar ve izlediğim filmler. Bunların yanı sıra insanları gözlemliyorum... Sokak modasında ne var ne yok ... kim ne giyinmiş ne takmış... Bu sokaklarda bol malzeme var. Ayrıca her gittiğim yerde gözüme hoş gelen mağazaya dalıyorum ve yazıyorum...

whoaa, sizce de kaliteli cevaplar gelmemiş mi ? beni kırmadığı ve bu bunaltıcı sıcaklarda sorularımı cevapladığı için Vitrindeyiz'e teşekkürler :)

Vitrindeyiz' ulaşmak için

görseller british gq; gq Italy, just jared, lookbook ve google images'dan alnımıştır. yüksek kalitede de olmasa da umarım kapağımı beğenmişsinizdir :)

15 yorum:

  1. Whoaa! Nefis bir röportajdı! Özellikle vitrin hayali şahane!
    Bu zamana kadar senin bahsedip durduğun bu mükemmel blogu neden takip etmemişim ki?! Şu an kendimi ayıpladım.
    İkinize de teşekkürler beyler; mükemmel bir iş çıkartmışsınız ;)

    XoXo
    -D-

    YanıtlaSil
  2. evet o vitrin hayaline ben de bayıldım. hani birileri okusunda gerçekleştirsin onu. saatlerde karşısında durabilirim sanırım =)

    beğendiğine sevindim . xoxo

    YanıtlaSil
  3. Süper süper süper ! Bekliyordum zaten :)

    YanıtlaSil
  4. Oldukça ilginç ve başarılı bir interview...teşekkürler!

    YanıtlaSil
  5. Sevgili James Mayer,
    Gossip Boy'a beni konuk ettiğin için önce bir teşekkür.
    Bildiğin gibi blogunu baştan beri keyifle izliyorum ve sağolsun Twitter'dan da takipteyiz.
    Artık daha çok çalışmam lazım :) Duramammm
    F..k me I am famous
    Many many thxs

    YanıtlaSil
  6. super bi roportaj olmus.ikinizi de izlemek harika

    YanıtlaSil
  7. UndefinabLe©....
    Tesekkürün için teşekkürler. London Harvey'de bu vitrin işi yapmak istiyorum takipteyim henüz ilanlarına rastlamadım.
    CnsFrnk...
    Beklediğine degdiğine sevindim.
    Gülistan...
    James Mayer'in sayesinde ilk teklif ettiğinde şaşırmıştım. Okudukça soruları çoştum.
    Mustafa...
    Sende izleniyorsun belli mi olur London Harvey'de beraber çalışırız.
    Veee James Mayer...
    Röpörtajların devamını bekliyorumm. Eminim çok renkli karakterler seçtin.

    YanıtlaSil
  8. bayıldım ceymiis! sabah ben bunu telefondan okudum ancak bilgisayarı açabildim. inanılmaz öğretici ve sürükleyici bi röp olmuş bayıla bayıla okudum.
    ellerinize sağlık!

    YanıtlaSil
  9. French Oje seni .... yorumun sayesinde keşfettim
    Blog süper duper :)

    YanıtlaSil
  10. güzel yorumlarınız için teşekkürler, teşekkürler =) =)

    mustafa seni izlemek de çok eğlenceli :P

    xoxo

    YanıtlaSil
  11. Okuması keyifli bir röpörtaj olmuş, sorular ve cevaplar kapak niteliğinde dobra ve samimi ;))
    Apollo Boy ve Vitrindeyiz emeğinize sağlık...
    Xoxo...

    YanıtlaSil
  12. beğenildiğine sevindim =) demek güzel bi iş çıkartmışız :D

    teşekkürler
    xoxo

    YanıtlaSil
  13. "Vitrindeyiz" geç kalınmış bir blog aslında.Yıllardır modanın en göbeğinde hatta tam ortasında yer almasına rağmen vitrinin arkasından seyretmeyi seçmiş.nihayet blogger dünyasında yerini aldı."Vitrideyiz" takip edilesi...Tanımayanlar da appolo sayesinde artık tanıyor :)Gerçekten okumaktan keyif aldığım güzel bir röpörtaş olmuş...
    Tebrik Ediyorum ...
    Sui.

    YanıtlaSil
  14. güzel yorumun için teşekkürler sui :)

    YanıtlaSil
  15. Suie Mode...
    Yorumun için sagol
    ancak blogger dunyasına katılabıldım...

    YanıtlaSil