4 Ocak 2012 Çarşamba

GREAT EXPECTATIONS & DOUGLASS BOOTH

İngiliz Edebiyatı'nın en popüler eserlerinden biri olan ''Great Expectations'' zaten defalarca uyarlanmıştı hatta en popüler versiyonu da 90ların sonunda Gwyneth Paltrow ve Ethan Hawke'u bir araya getirmişti. Şimdi hikaye yeniden uyarlandı. Aslında iki değişik versiyonla. İlki geçtiğimiz haftalarda 3 bölümlük mini-dizi halinde BBC tarafından yayınlandı. İkincisi ise ilerki aylarda vizyona girecek olan Helena Bonham Carter'lı versiyon. Elbetteki Estelle değil, gotik kadın Ms Havisham rolünde.
Her neyse; konumuz BBC yapımı olan dizi ve (baş rolünde daha önce Ethan Hawke ve Ioan Gruffudd gibi oyuncuların bulunduğu  ki 2012 yapımında da Jeremy Irvine yer alıcakmış) Douglass Booth. Onu daha önceden pek tanımıyoruz, ama büyük ihtimalle önümüzdeki yıllarda çokça karşımıza çıkabilir. Burberry'nin kampanyalarında boy gösteren Booth 2012de vizyona girmesi planlanan ''Romeo & Juliet''de de baş rolde. Üstelik rol arkadaşları da Holly Hunter, Ed Westwick ve Hailee Steinfeld. Hikayeyi yeniden yazan ise ''Downton Abbey'' ve yakında gösterilmeye başlanacak ''Titanic''in de yazarlarından Jullian Fellowes. Daha önceki postlarımda da yazdığım gibi artık herkes yeni projeler yaratmakta kısırlaşmış gibi. 90ların sonunda Jack, Romeo rolleri ve ''baby face'' hali nedeniyle birden yıldızı parlayan Leo Di Caprio'nun da yeniden yazımı gibi aslında Booth.
Modelliği asla düşünmediğini ve modadan anlamadığını dile getirse de Christopher Bailey'e inandığından ve aynı kampanyada Emma Watson'un da yer aldığından bu işe el attığını da dile getiriyor. Giyim tarzı her İngiliz gibi cool ve Muse and Burberry inspired. Romeo rolünü kabul etmesindeki en büyük etkenin yıllar önce yazılmış olmasına rağmen hala günümüze çok uygun olduğunu görmesi ve karakteri oynarken diyalogları sadece ezberden söylememesi fakat yaşayabildiğini fark etmesi olarak gösteriyor.

Başrol, yakışıklı, genç ve baby face. Karşısında duran kişiyi daima tanıması gerektiğini ancak böylece işlerin yürüdüğünü söylüyor, ekranda çok ateşli görünmüş olmasına rağmen rol arkadaşlarıyla öpüşürken o anı sadece karakteri olarak hissettiğini ancak gerçek yaşamını etkilemediğini ve Douglass olarak ona bir şey ifade etmediğini de şiddetle belirtmiş, ya da kız arkadaşlarına lafı çakmış ? Douglass aynı zamanda bu özellikleri sayesinde de kanımca dizinin kolayca promote edilmesini sağladı. Dizinin varlığından bile haberdar olmayan ben tumblr'ı açmamla tüm ergen ruhlu kızların diziden oluşturmuş oldukları giflerle ve screen caplerle yapmış oldukları postlar sayesinde izlemeye koyuldum.
Ufak da bir not, küçükken disleksi olduğunu dile getiren Booth'un şimdiki yaşamı o zamanlar hayallerine bile giremeyecek kadar masalsıymış. Ve kendisi aynı zamanda Brit Vogue'un 2012de izlenmesi gereken kişiler listesinde de yer alıyor. Kısacası sadece Abel Magwitch (Ray Winstone) ve Miss Havisham'ın değil, bizlerin de ondan büyük umutları var.

Diziye dönecek olursak; '99 Charlotte Rampling uyarlamasını seyretmemiş biri olarak da olsam '98 çağdaş-uyarlamanın aksine BBCnin 3 bölümlük dizisi romanı ekrana taşırken her zaman olduğu gibi ilgi çekmek için bazı ayrıntıları dramatikleştirmek için değiştirilmiş olsa da genelde sadık kalınmış. Zamanın değiştirilmemesi diziyi kostüm / tarihi -dram kategorisinde de etiketlerken aynı zamanda Ms Havisham'ın malikanesini betimlerken de ciddi bir prodüksiyon yaratmışlar, ki bence insanın hayal gücünün birebir yansıması da diyebilirim, bulunduğu ortamla özdeşleşen Gillian Anderson (Ms Havisham) ise kesinlikle seride en iyi oyunculuğu çıkartan isimdir bence.
Evet, yanlış duymadınız Dana Scully karşımızda, hem de şimdiye kadar yapılmış adaptasyonlar içerisinde de Havisham'ı oynayan en genç kadın oyuncu özelliğiyle. Aslında Anne Hathaway'in ''Alice in Wonderland''de çizmiş olduğu karakterin biraz daha karanlığı da diyebilirim, onun hareketleri için, ancak ses tonu değişmeden. Unutmadan bir tanıdık isim daha; ''Game of Thrones''un merhum Viserys Targaryen'i Harry Lloyd da ''Jane Eyre''den sonra bir kez de burada karşımıza çıkıyor.

Birinci bölümün ağır temposuna kanıp geri kalan 2 bölümü kaçırmamaya gayret edin bence ! Zira final bölümündeki dramatic climactic bölümler kaçmaz !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder