2 Haziran 2010 Çarşamba

EUROVISION THE GRAND FINAL

Vee 55. Eurovision 'da final heyecanı da geride kaldı. Cumartesi gecesi Freshtival'de olmam nedeniyle ancak oylama sırasında son 10 ülkeye falan yetişebildim, dolayısyla yazım gecikti. Ancak bugün finallerden nefes almak adına oturdum ve tam 3 saat 16 dakika 37 saniye süren muhteşem showu izledim. Tam 25 ülke. Hemen hemen 20 muhteşem şarkı ve eğlenceli dakikalar vs. vs. (tabi yazıyı pazartesi yazmaya başladım ama ancak bugun yayınlayabiliyorum) o halde 55. EUROVISION SONG CONTEST GRAND FINAL yazısı başlasın.


Bu sene Bülent Özverensiz bir Eurovision izlediğim için mutluyum gururluyum. Kimi zaman gererksiz ve saçma sapan bazen de faşistliğe uzanan yorumları dinlemediğim için. Adam 30 senedir hala Kıbrıs- Yunanistan kardeşliğini kavrayamadı. Peki ya Almancı Türkler bizlere 12 puan verdiğinde ?? ya da Azerbaycan- Türkiye paylaşması. Bi git Bülent ya ???? Peki ya diğerine ne demeli. Evet evet anladınız ben kendimi bildim bileli Türkiye'yi saçma sapan bi background'un önünden temsil eden üstüne pijama giyip sunuculuk yapsa daha fazla ilgi toplayabilecek Meltem Yazgan. Nasıl olduysa bu sene bir de Fransızca sunum yaptı.

Bu seneki yarışma ise bi önceki senenin kazananı Alexander Rybak // Fairy Tale ile başladı. Yarışmada oy verme işlemi dışında yapılan bir diğer değişiklik ise ülke sunumları sırasında eskiden ''host country''den kareler/ görüntüler gösterilirken bu sene yarışmacı ülkeden mekanlar seçilmesiydi. Örneğin Türkiye çıkmadan önce Norveç Fiyortları görmek yerine Ortaköy manzarasıyla karşı karşıya kaldık. Turizm için Norveç'in kaybı. Yine genellikle oylama bitmek üzereyken ve sonuçlar açıklanmadan hemen önce ülkeyi temsilen gelenkesel gösteriler yapılırken Norveç grubu sadece ülkelerini temsilen MadCon'u sahneye çıkarttı ve şarkı esnasında tüm Avrupa'dan dans görüntüleri ekrana geldi. Norveç ''ben'' demek yerine ''biz''i tercih etti. Yine ülkelerden/ evlerden verilen görüntüler ise başka bir güzellik.

Yarı finallerde sunuculardan pek haz etmesem de finaldeki performanlarını oldulça beğendim. Özellikle o orta yaşlı sunucunun samimi tavırları, Türkiye, İspanya, İsrail başta olmak üzere yerel dillerle sadece birer kelime değil de kısa cümleler kurması çok hoştu. Bilmiyorum Türkiye'de gösterildi mi ama; geçen hafta da Welcome partisi verilmiş ve o kadın yine orda Manga'ya Türkçe bi soru soruyo '' Herhangi bir şeye alerjiniz var mı ?? Bence çok şeker. Siyahi sunucu ise Bülent Özveren'İn de sunculuk yaptığı odalara gitti ve İngiltere sunucusu ile konuştu. Ayrıca tam oylama süreci biterken erkek sunucunun yapmış olduğu şaklabanlıklar da yine beni güldürdü. Kısacası eğlenceli bi showdu.

Gelelim katılımcılara. Daha önce zaten 34 ülke hakkında kısa kısa konuştuğum için bu sefer sadece geriye kalan 5 ülke hakkında konuşmak isterim.

Ev sahibi Norveç yine şirin görünümlü bi şarkıcı kullanmak istemiş. Papaz her zaman pilav yemez demek isterim. Ayrıca şarkı güzel olsa bile sanırım feci detone oldu, yani bariz kulağım tırmalandı. Zaten 35 puan toplayarak ancak 20. sıraya oturabildi. Geçtiğimiz seneki Jade Ewen dışında bir de 2005 yılındaki Javin / Touch My Fire dışında son 10 senedir güzel bir şarkı göndermeyen İngiltere ise resmen Eurovision'la dalga geçiyor. 10 puan alan UK yarışmayı 25. sırada yani sonuncu olarak tamamladı. Gelelim Fransa'ya. Ok dans parçası, yaz ayları, oynamak istiyoruz, Eurovision ruhu diyoruz ama, ben şarkıyı hiç beğenmedim. Sanki çakma David Guetta havası sezer oldum. 82 puan toplayan ülke 12. sırada tamamladı yarışmayı. 4 büyüklerden olan İspanya'nın başına ise sürekli bişeyler geliyor. 90 yılında Azucar Moreno zamanında şarkının yanlış zamanda başlamasından sonra bu sefer de adam şarkısını söylerken izleyicilerden teki sahneye girip grubu sabote etmeye çalıştı. Soğukkanlılıkla şarkıalrını devam ettşren İspanya'ya ise ikinci bir hak tanınıp 25. ülek sonunda tekrar sahneye çıkartma şansını tanıdılar. Final öncesi şarkılarını dinlerken bayıldığım şarkıyı ise show içerisinde beğenmedim. Geçen gün Hollanda ekibine ettiğim lafları aynen İspanya'ya paslıyorum. 68 puan alan grup 15. oldu. Bu arada bu not damdan düşer gibi olucak ama bir çok ülke teşekkür bile etmedi şarkıalrını bitirdikten sonra.
Vee 4 büyüklerin sonuncusu değişen oylama sonucunda (Batı) Avrupalı ! bir ülkenin tekrardan yarışmayı kazanması, özellikle 4 büyüklerden birinin bunu başarması. Ekstra şımarık, şaşkın (bknz. do I have to sing it now ??? final konuşması ve de Alexander Rybak'dan devamlı olarak öpücük istemesi) Lena'nın şarkısı bana BritPop'u hatırlattı. Ve gecede kesinlikle birinci olmayı hak ediyordu. 246 puanla 2011 showunu Almaya'ya taşıdı.

Ve ilk 10:

108 puan alarak 10 numaraya oturan Ukrayna asi bir kız tarafından temsil edildi. Tek birinciliğini 2004 yılında Ruslana ile elde eden ülke -kısmen şarkının güzel olmasına rağmen- umarım birinci gelmeyi beklemiyordu. birçokları gibi benim de favorim olan Gürcistan ise o güzel balladlarıyl ayarışmayı 9. sırada tamamladı.140 puanla sekiznci sıraya oturan Yunanistan ise son yıllarda formdan düştü. Güzel şarkı, ama zayıf bir show ve itici bir grupla ancak bu kadar. Yunanistan aynı zamanda 133 puan toplayarak yarı finalden finale 2. olarak yükselmiş. Almanya ile eşdeğer favorim Ermenistan ise 7. olabildi. Ancak tıpkı Yunanistan gibi pek dert etmesin zira zirveyi ele geçiremese de kanımca önümzdeki senelerde de ilk 10u garantiledi. Zirve mi ''runner-up'' mı derken sonunda 6. sıraya gerileyen Belçika ise gecenin bir diğer favorisydi. Aynı zamanda yanlız adam 167 puanla 1. olarak yarıfinalden finale yükselmiş. Country tarzı şarkısıyla içimizi bir hayli ısıttı.

Geceyi 5. sırada tamamlayan ülke ise Türkiye'den 12 tam puan alan komşu Azerbaycan oldu. Birçokları 80ler diye dalga geçse de onlar sadece yarıfinali geçmekle kalmayıp aynı zamanda yarışmayı 149 puan toplayarak 4. sırada tamamladılar. Tebrikler Danimarka. Bahisçilerin favorisi benim pek de favorim olmayan ama güzel şarkıya sahip olduklarını inkar edemiyeceğim Romanya ise 162 puan toplayarak 3. oldu. Grup finale ikinci yarıfinalden 104 puan toplayarak 4. olarak çıkmış.Türkiye'den ise sadece 2 puan toplayabilmişler.Ne yalan söyliyeyim pek de beğenmediğim Manga'nın 170 puan toplayarak 2. olmasına oldukça şaşırdım. ''Bülent Özveren'e seneye türkiye'ye geliyoruz'' demişler. Duyduğumda bunun Özveren'in uydurması olduğunu düşünmüştüm; ancak dedikleri kadar varmış. Robotun kıza dönüşmesi dışında başka da bir atraksiyona sahip olmayan (ben de daha ne bekliyosam :P) Türkiye 118 puan toplayarak ikinci yarı finalden finale 1. olarak çıkmış.

2010 Eurovision yarışmasının kazananı Almanya ise toplam 9 ülkeden (ki bu sayı aslında az) 12 puan elde ederek 246 puanla 2011 yarışmasının ülkelerinde olmasına neden oldu. Lena aynı zamanda Türkiye'den de 10 puan aldı. Kendisi aynı zamanda Satelite ile iTunes listesinin de zirvesine yükselmiş.

Vee 2010 EUROVISION SONG CONTEST biter. 2011den Almanya'dan yeni yazılarla geri dönmek üzere. XoXo

2 yorum:

  1. her yarışmada bizden gideni acayip desteklerim. kalbim onlarla atar falan acayip milliyetçi oluyorum. ama tabii ki gözüm kulağım da yok diil. hadise sibel tüzün o rimi rimi ley falan beni ağlatıcak kadar sinirlendirmişti
    delirmiştim. iyi ki dandik puanlar aldık onlarla
    manga haketti bence. adamlar çalıştı güzel de şarkı yaptılar.

    YanıtlaSil
  2. aynen aynen ben de senin gibiyim. hadiseye laf ettirmem, o güzeldi, ama sibel tüzün ve rimi rimi rey türkiyenin yapmış olduğu en büyük hatalardandı.

    YanıtlaSil