Niyazi Erdoğan'da bir parça hayal kırıklılığına uğramadım desem yalan olur ! 70lerin ve 80lerin minibüs şoförlerine gönderme yaptığı kolleksiyonunda beni benden alan şey ''Miras değil alın teri'' mottosu. ''Alın Teri'' kavramı üzerine son günlerde bolca öterken bunun karşıma çıkması çok hoş oldu. Tek erkek kreasyonu ''tasarımcısı'' olarak S/S'11de olduğu gibi çok fazla tasarım harikası parçalar yerine daha fazla ''hazır-giyim''i hatırlatan kıyafetlerin olması beni hayal kırıklılığına uğratan nokta oldu. Onun dışında rengarenk kıyafetler hazırlamış olması ise bence süper. Gucci'de karşımıza çıkanlar kadar estetik olmasalar da ''clutch''lara / el çantalarına dikkat ! And let the spanish hero's revival in 2011 winter :) Müzik olarak oluşturulan Orhan Gencebay Mix'i ve bıyıklar ise showu oldukça teatral kılmayı başarmış.
Kendisiyle birebir karşılaşmasam da fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla inanılmaz sempatik olan Zeyenp Tosun'un kreasyonu ise neredeyse bir şehir efsanesine dönüşmüştü ! Yine bir parça hayal kırıklılığa uğradımı belirtmem gerekir. Evet bir çoğu güzel şeyler. Derilerin harmanlanması, pantalonlar, sırt dekolteleri, ancak çok da yenilik olmadığını düşünüyorum. (Yenilik yok derken Tosun her seferinde yeni yeni işler çıkartıp kendini yeniliyor, ancak dışarıdan gördüğüm bazı defilelerle kıyaslayacak olsam yenilik yok demek istedim). Kısaca tanımlayacak olsam ise gothic, seksi, vamp ve ''totally'' şık kadınların tercih edebileceği kıyafetler olduğunu belirtmeliyim. Müziği ise şahane. Cidden ifw'de kullanılan en iyi müzik ondan çıktı.
Simay Bülbül'e gelince: yine mitolojik hikayelerden yola çıkıp bomba bir kreasyon hazırlamış. Kendisine Ramadan'dan ''Tarzına Kurban'' şarkısını yollamak istiyorum. ''Saçlar, başlar .. tarzına kurban...'' hele aksesuavarlar. Muhteşem über seksi sırt dekolteleri ve sert kadın imajı. Uçtum ben bunlarla ... Keşke bizim sosyetimizi, ünlülerimizi de bu kıyafetler için de açılışlarda, galalarda görsek ...
Geçtiğimiz sezon Deniz Berdan aksesuvarları ve styling'iyle çok konuşulan Günseli Türkay bu sefer de insana ''hadi ordan'' dedirttiren bir show hazırlamış. Kış ortasında bahar havasını hatırlatan renkler bir kenara, danteller ile kadınsallığı da geçtim, ''o vücut boyama nedir abi, nays nays baby !''. Kafadaki dev çiçekler ise görmezden gelinmeyecek gibi.
Biraz da davetlilerin stili ve backstage ! Burada da yine imdadıma koşan markafoni oldu. Gülünç ve moda kurbanı insanları seçmek yerine ciddi stilleri seçmeye çalıştım. Erkeklerin stilinde bir tanesine inanılmaz gülsem de, hiç kimseyi yargılayamam !
Belki defileleri değil de backstage'i görmeyi çok isterdim. Baksanıza inanılmaz eğlenceki gözüküyo :)
Ece Sükan IFW yıldızıydı desem abartmış olur muyum bilmiyorum ama hem inanılmaz stylish görünümlerle ''front row''da oturup hem podyumun tozunu attırıp hem de backstage'de çalışmak pek de kolay iş olmasa gerek. Eh bir de Vogue ve NTV için yapması gerekenler... İnsan olmamalı o :)) İşte aşağıda hem Mavi'nin hem de Derimod'un podyumunda. Kendisi aynı zamanda Derimod'un stylingine de yapmış. Whoaa.
Üçüncü gün aynı zamanda ''glam strikes back'' de dedirttirdi. 90ların top modelleri yeniden sahneye çıktı. Gucci defilesinde yürüyen model ve Alice Dellal Mavi'de yürüdü. Emre Altuğ'un Derimod'da sahneye çıkması ise çok varoş. Ne o Victoria's Secret falan mı yapmaya çalışmışlar ? Off ! Aynı zamanda Dita von Teese de Damat / Tween defilesinde ikinci günde smokinle sahneye çıktı. Ancak bence ''çok reklam hareketler bunlar'' yani ana hber bültenlerinde, magazin programlarında kimse defilelerin ''moda'' yönünden bahsetmedi. Herkes magazin peşinde. Elbette reklam yapılacak, ama reklamın kolleksiyonun önüne geçmiş olması :S
Ve Muhteşem Selma Ergeç ! Tapıyorum bu kadına. Vogue'un ilk sayısında minik bir editöryali de vardı. Umarım ilerki aylarda yine onu görürüz. Sanırım en sevdiğim yerli model :)) Nasıl anlatsam ki sevgimi :) Neyse Demet ve Çağla'yı da es geçmeyelim :)
Sonuç olarak, kanımca, ''aman Istanbul'un da bir Fashion Week'i olsun da, çamurdan olsun'' mantığıyla hazırlanmış bir organizasyon. Sonuç olarak kimilerince ''over-rated'' aynı zamanda da. En kısa zamanda organizatörlerin biraz paraya kıyıp adam akıllı birşeyler yapmaya başlaması lazım. Ve işi bilenlere emanet etmek lazım. Biraz Avrupa'ya baksak ya kim neler yapıyor diye ?
görseller blog.markafoni.com
merakta mi etmiosun?nasi hazirlamislar napmislar?gelecek icin umit verio mu?turk modasi nereye gidio?siktir et kendini begenmisleri dostum ya..git bence
YanıtlaSiltürk modasının nereye gittiğini çok güzelce editörlerden ve gerçek moda yazarlarından öğrendim. bloggerlar abartıyor. çünkü kendilerini bi *ok yerine koyuyolar. orda kendilerine bişey oldu zannediyolar. halbuki ortam belli. ne kadar boş ve vasıfsız bir organizasyon. dita'yı getirmekle iş bitmiyo.
YanıtlaSilsürekli basmakalıp şeyler. benim için istanbul modası yukarıdaki isimlerden oluşmakta. gerisiyle de pek ilgilenmiyorum. ha bir de takı defilesi çok ilginç olmuş. yarın öbür gün basında çalışacak olursam davetiye gönderirlerse giderim, dediğim gibi, ordan burdan davetiye dilenmek de çok varoşça geliyo bana. fazla sert bir comment oldu ama hala istanbul'u 5. moda başkenti yapmaya çalışan zihniyeti de anlamıyorum.
:)))hahaha valla haklisin ne diim
YanıtlaSil