2 Şubat 2010 Salı

KÖRLÜK

Biz insanlar için tüm uzuvlarımız her zaman önemlidir değil mi ? Parmağımızda ince bir sıyrık oluşsa bile hiçbir şeye konsantre olamadan aklımız sürekli ordadır ! Bir de şey var vardır; bir model için önemli olan vücududur, bir atlet için önemli olan bacakları, bir yazar için parmakları, peki ya gözler ?? Gözler belki de insanoğlunu önemli kılan ögelerin başında gelir. bir düşünsenize yakışıklı erkekler, güzel kızlar, onların o buğulu mavi, ya da kömür kadar kara gözlerini öven şarkıları, şiirleri. Ya dünyanın 7 harikası ! Peki etrafımızda olup bitenler ! Kimi zaman düşünceler kadar önemlidir bu yüzden.

Tamam belki 1998 Nobel Edebiyat Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago belki 1995 yılında kaleme aldığı Körlük romanını bu kadar romantik sebepleri göz önünde düşünürek yazmamış olabilir ama.. :)

Kırmızı ışık ! evet o kahrolası ışık yanmıştır, adam belki de son zamanlardaki en sevdiği şarkıyı ıslıkla çalmaya çalışıyodur sıkıcı ışığın geçmesini beklerken, lamba o sırada 10.9.8...diye yanıp sönerken. Ve 1. şimdi geçebilirsiniz ! o anda kornalar, araba ilerlemez, ama adam görmez. beyaz. evet her yer beyaz. parlak bir günde havada duran bembeyaz bulut gibi, kadının bekaretini kaybetmeden kullandığı bembeyaz çarşaf gibi, henüz erimeye başlamayan, dolayısyla çamurdan kirlenmeyen kar beyazı gibi bembeyaz !

Bir, iki, üç kişi derken, sayı onlar olur, onlar yüzler, yüzler binler... hayır körlük yayılamaz. o yüzden karantinaya alınırlar ! Ama nasıl bir karantina, yemek yok, temizlik yok ! hava yok ! işkence var! (Hele romanın 11. bölümünde kanınız donabilir)

Ve zamanla tüm şehir körlüğe kapılır, geriye tek bir kişi kalır ! doktorun karısı!! evet doktorun karısı, onun bir ismi yoktur, tıpkı romandaki tüm karakterlerin ismi olmadığı gibi. Birinci kör, ikinci gör, gözü siyah bantlı yaşlı adam, genç kız, birinci körün karısı, ....kör. evet hepsinin ismi bunlar. Saramago'nun romanda yaptığı bir diğer şey de, karşılıklı konuşmaları düz yazı gibi yazması. Nokta yok, yeni bir cümle yok. (Hey sen dedi birinci kör Ne var dedi doktorun karısı). evet tıpkı bu cümlede olduğu gibi.

Gittikçe kötüleşen dünyayı, kötülüklere karşı hiçbir şey yapmayan KÖR insanlara ithafen yazılmış (ki neredeyse hepimize), armağan edilmiş en iyi eserlerden biri. Hiç şüphesiz !!
Zaman gözümüzü açıp UYANMA zamanı ! Belki etrafımızda olup bitenleri daha iyi görebiliriz !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder