Londra'da sahne Bora Aksu ve Erdem (Moralıoğlu) için açıldı. Milano'da BNG, Paris'de ise Hussein Chalayan (Hüseyin Çağlayan), Ezra+Tuba ve Hakaan (Hakan Yıldırım) vardı. Paris furyasından etkilenmek için Arzu Kaprol da bir gösteri düzenleyenler arasındaydı. Ancak onunki olağan PFW programının dışındaydı.
Bora Aksu ile başlayalım dilerseniz. IFW çıkarması ardından senelerdir olduğu gibi bir kez daha Londra podyumlarında yer aldı. İstanbulda olduğu gibi koyu renklerin ağırlıkta olduğu bir kreasyondu, aralarda kırmızılar da yok değil. Yine karizmatik ayrıca. Tarz olarak yine duruşlar sert ve maskülenlik hissedilir derecede. Istanbul'dan ise pek bir farkı yok. İki kolleksiyon da birbirini tamamlar nitelikte.
Bunca moda postundan sonra bahar showlarının daima renkli kreasyonlardan oluşması gerektiğini düşündüğümü anlamışsınızdır. İşte Erdem buna güzel örnek. Marc Jacobs kadar pırıl pırıl renkler ortada olmayabilir. Ama çizgiler, desenler ve renkler kesinlikle baharı çağrıştıran cinsten. Podyumada bahar temasının işlenmesi, dekor olarak kır havasının kullanılması da artı değer. Danteller yine çokça ön planda. Geçtiğimiz sezon kadar olmasa da floral desenler yine mevcut. Haydi kızlar koşun Zara'ya. Ya da pazarlara. Şaka bi yana bu adamın ayakta alkışlanması lazım. Neden hala bu kadar az bilinmekte ?
Ezra + Tuba Çetin'den sizler için görsel bulamadım ama videosu var !
Ezra Tuba ss11 Paris Fashion Week from serdar börcan on Vimeo.
Geçelim Arzu Kaprol'e onun kreasyonu offical liste dahilinde ya da podyumda sergilenmedi. Daha fazla bir exposition'a benzetebiliriz. Şehirli ve maskülen duruş siyah, beyaz ve krem renkleriyle sergilenmiş.
Ve Hüseyin Çağlayan aka Hussein Chalayan. Her zamanki gibi sıradışı ve farklı. Japon kültürüne göndermeler ve şu meşhur ''Sakoku'' politikası. Izole edilmiş bir ülke gibi baş örtülerle izole edilmiş kadınlar. Siyah ve beyaz da var. turuncu, pembe ve yeşil de. Diğerlerine kıyasla biraz daha sanatsal daha deneysel. Bir de videosu var. Onun için ise tık.
Son olarak gelelim ANDAM yıldızı Hakaan'a. Defile dışında bir hayli programda neden var, neden yok hakkında konuşuldu. Aslında herşey şöyle başladı. Hakaan ANDAM'ı kazanır. Daha sonra nasıl olur bu konulu isimsiz mailler editörlere, gazetelere ulaşır. Son olarak ise açıklanan official listede Hakaan'ın ismi görülmez. Kendisi çıkıntılık yaparak- biraz da haklı olarak gününü değiştirmek istediği için bu programdan çıktığını açıklar. Bu noktaya bir kez daha gelmeden önce bir de Carine Roitfeld, Kate Moss, Naomi Campbell'ın defileyi ön sırada izlemesi (son 2sezondu) ve Lara Stone gibi A-List bir modelin (Models.com 'da bir numara) nasıl podyumda yürüyebildiği sorgulanır.
Gelelim deminki dedikodulara. Posta gazetesinden Huban Ayşem yazısından alıntılanmıştır.
''Hakan Yıldırım bu durumu, “Ben 29 Eylül’de defile yapmak istedim. ‘O gün boş yer yok’ dediler.Ben de kendi isteğimle resmi takvimden çıktım” diye açıkladı. Gelgelelim; HAKAAN defilesinin daha önceden açıklanan günü ve saatinin resmi takvimde boş kalması dikkat çekti!
Konuyu, Fransız Moda Federasyonu’na sordum. Aldığım bilgi şu: “Hakan Yıldırım 29 Eylül saat 19.00’da defile yapmak için çok ısrar etti. Bize kulak vermedi. Biz o gün ve o saati PEACHOO+ KREJBERG’e vermiştik. Bu durumda, Hakan Yıldırım kendi isteğiyle resmi takvimden çıktı.” Peki, 29 Eylül saat 19.00’daki PEACHOO+ KREJBERG defilesi neden yapılmamıştı?
Onu da, PEACHOO+ KREJBERG’e sordum: “Hakan Yıldırım bizim gün ve saatimizde resmi takvim dışında da olsa defile yapacağını açıkladı. Bu bir kapristi. ANDAM ödülü almış bir tasarımcının bizimle aynı saatte defile yapması, bizim aleyhimize, haksız rekabet yaratacaktı. Ayrıca katılımcılar ve basın ikiye bölünecekti. Bu şartlar altında defilemizi iptal ettik.” İşin özeti şudur: Hakan Yıldırım, İstanbul’dan gelip, 142 yıllık ‘Paris Moda Haftası’nın resmi takvimini alt üst etmeyi başardı. Hakan’ın başarısına ve kararlılığına şapka çıkarmak gerek!!! ''
Gelelim 2011 Spring / Summer koleksiyonu ve arkadan gelen yorumlara. İlk bakışta benim gibi vasat bir moda takipçisinin bile anlayabildiği üzere 2010 Fall / Winter kreasyonuyla oldukça fazla ortak nokta var. Buna isterseniz Hakaan tembellik yapıp yeni şeyler üretmemiş deyin, isterseniz geçtiğimiz sezonun devamıdır deyin. Açıkçası ben ilk başta birebir aynı dedim, sonra oturdum baktım genelde bir çok diğer tasarımcıda da bu var. Ha birebir kopya değil bu belki ama duruştan falan direk çağrışımlarda bulunuyor. Ancak aklıma gelen bir diğer nokta ise şu. 2011 koca bir yıl. Kış aylarında ve yaz aylarında trend ne kadar farklı olabilir ki ? Eğer siz bir kadına karda da siyah, doğa cıvıl cıvılken de siyah giydirebiliyorsanız ufak defek değişikliklerle aynı kreasyonun devamını bir sonraki sezona da uygulyabilirsiniz. Ha eğer gelecek Şubat ayında Hakaan yine buna benzer bir şeylerle ortaya çıkarsa. Then there is no more Hakaan. Yapılan tüm bu spekülasyonların da Hakaan'ın ANDAM tarafından verilen dezavantaj olduğunu düşünüyorum. Zira ödül bir çoklarının gözünde tasarımcıyı birden yukarılara taşıdır. Son olarak Vogue ve Style.com kreasyonu överken ben de görselleri paylaşıp postu noktalarım.
Bu yazıdan benim çıkardığım sonuç şu: Modada var olabilmek demek, KALICI olabilmek demek. Kalıcılığın yolu ise, sürekli yeni tasarımlar ortaya koymaktan, kendini tekrar etmemekten geçiyor.
YanıtlaSilDaha alınacak çok yol var demek ki...
evet tıpkı bu şekilde düşünüyorum ...
YanıtlaSilWhile I can't read your article as I don't speak Turkish, I enjoyed flicking through the photos. Especially loved the Arzu Kaprol stuff. You can buy his stuff online over here: http://www.dia-boutique.com/designers/arzu-kaprol.html
YanıtlaSilif you are interested.
Cool blog, keep up the good work!
well thanks =) Im happy that you liked my blog :)
YanıtlaSilIf you want more about turkish designers I'd like to help you